DAMLAHATNÂME ÖZGÜ EDEBİYATI

Bilindik edebi türlerin birçoğunu bünyesinde barındırmasıyla farklılık yaratan Damlahatnâme, aynı zamanda kendine özgü edebiyat mantığı ve türevleri de oluşturmuştur. Her biri eserin zenginleştirilmesine ek katkı sağlamaktadır. Bunlar; damla, tevil, otag, yazın, sözce, devriye, şerh-i hal, usulihat ve dipçe’dir. Her biri Damlahatnâme’nin zenginleşmesini ve özgünleşmesini sağlamaktadır. Ayrıca süslemelikleri de bulunur. Bunlar da; görselleme, açmalık, imgeleme ve figürat olarak nitelendirilmiştir.

Otag [Otag Açma]

Sözcük Anlamı, büyük ve süslü çadır demektir.

– Türklerde sefer sırasında hükümdar ya da ordu komutanı için kurulan büyük çadırdır. Genellikle birbirine geçişli 3–4 bölmeden oluşurdu. Ortadaki büyük çadır yedi direkliydi ve gölgeliklerle çevriliydi. Otağ hükümdarın ve komutanın gücünün bir simgesiydi.

– Padişahlarla vezirlere mahsus çadırlar. Bunlardan padişahlarınkine “otağ-ı hümayun”, sadrazamınkine ise “otağ-ı asafî” denilirdi. (Ot/Od/Ud) kökünden türemiştir. Od (ateş) ile bağlantılıdır. İçinde ateş yakılan barınak demektir.

Bu unsurlardan yola çıkılarak bilgi, kavram veya öykülerin süslenmesine yardımcı türevdir. Anlatılan eserin süslenmesini ve ek açıklamalarla desteklenmesini sağlar. Otag yazıları internet topluluğunda viki yazılarına benzemektedir. Ancak biraz daha süslü ve ek bilgi içerirler. Anlatılan bir olayda bilinmesinde fayda görülen bilgi ve açıklamaları barındırırlar. Anlatıcı aracılığıyla veya ilave olarak sağ kısımlarda küçük not halinde verilirler. Her iki yöntemde makbuldür.

            Bir dayanağı, kaynağı olan; süsleme ve zenginleştirme ve de ek bilgi sunmak maksadı güden yazılardır. Detaylı bilimsel açıklama veya önemli kanıtlanabilir görüşü belirtir.

Özellikleri

İki farklı kullanımı mevcuttur. Klasik olarak; > … < işaretleriyle veya cümleye bağlı olarak “ki” bağlacıyla kullanılır.

Amaç

            Parça ve kısımların daha iyi kavranmasını, bilimsel dayanaklara yaslanmasını ve okurun ilaveten bilgilendirilmesini sağlamaktır.

Yazım

İki farklı yazımı mevcuttur. Bunlar; parça içerisinde ve parça dışarısında diye ayrılır.

Parça içerisinde yazım: (Cümle + ki + otag ) “Ki” bağlacıyla kullanılır. Normal cümleden sonra virgül (,) konulup (Konulmayabilir de) “Ki” yazılır ve ardından otag açılır. Misal; Faust adlı kitabı J. Wolfgang von Goethe yazmıştır Ki kendisi aynı zamanda büyük bir devlet adamı ve Genç Werter’in Acılara isimli romanında yazarıdır.

Parça dışarısında yazım: >…< Normal cümleden sonra nokta (.) konulur ve otag açma işaretleri içerisine otag açılır.

Misal; Yeni bir haber okudum dün gece senin hakkında. Yine aynı VARLIK isimli masaldan bahsediyordun. >Varlık, masalı bir gurubun uydurduğu ve pek anlaşılmamış bir kuram ve ön görüdür. <

Kurallar

  1. Ki, her daim büyük harf ile başlar.
  2. Her iki yöntemde kullanılabilir.
  3. Otag bilgisi %96 oranında doğru olmalı ve bir dayanağı olmalıdır. Genelde bilimsel veri olmaktadır.

Örnekler

  1. Yöntem:

Dereceği 50’ye aldı ve o kadar saat suyun kaynamasını bekledi. Ama nafile, bir türlü su kaynamıyordu. Ki su 100 derecede kaynak.

  1. Yöntem:

Kemal, bütün kitaplarını döktü ve raflarda durmaksızın Franz Kafka’nın Suç ve Ceza romanını aradı. Ancak bütün gün uğraşmasına rağmen bulamamıştı. >Suç ve Ceza romanı Kafka’ya değil, Tholstoy’a aittir.<

Tevil [Tevil Eyleme]

Tevil, serbestçe ve gelişi güzel yorumlamadır. Her hangi bir konu, kitap, kavram veya filmin gelişi güzel yorumlanmasıdır.

Tevil Eyleme, serbest tarzda gelişi güzel yorum yapma, açıklamalı ele alarak konuyu yorumlamadır. Damlahatnâme içerisinde teviller özel yer tutar. Konu ve öykülerdeki imge, nesne ve simgeleri okura açıklar, okuru bilgilendirir. Ayrıca tanıtılması gerekenleri veya savunulması gerekenleri yazar veya anlatıcı ağzından okura sunar.

Özellikleri

Serbest yazımı bulunmaktadır. Cümle içerisinde anlatılır. “Ki, nitekim, üstelik, dahası…” gibi bağlaçlarla kullanılmaktadır.

Sözcük Anlamı

Osmanlıca sözcük olup, serbest, gelişi güzel anlamındadır. Tevil eyleme; serbestçe açıklık getirme, aydınlatma demektir.

Amaç

Öykü içi nesne, cisim ve imgeleri okura tanıtmak ve açıklamaktır.

Yazım

Tek yazım türü vardır. Parça içerisinde cümleye bağlı kullanılır. Dört önemli bağlaçtan biri ile yazılır. Bağlaçlardan önce virgül yazılır.

Taslak: …Cümle, ki … (Tevil eyleme).

Kurallar

  1. Bağlaçtan önce virgül konulur.
  2. Bir cisim, nesne anlatımına yönelik olmalıdır.
  3. Tanıtmak, amacı göstermek için kullanılabilir.
  4. Gerçeği göstermek ve kanıtlamak zorunluluğu yoktur.
  5. Bağlaçlar küçük harfle yazılır.

Örnekler

Yine masa üzerindeydi bütün mektuplar, üstelik aylarca okumadığı, önemsemediği mektuplardı bunlar.

* “üstelik” bağlacından sonraki kısım tevil eylenmiştir.

Sözce [Sözce Kurma]

Sözce, konuşmada konuşanın ürettiği iki susku arasında yer alan söz zinciri parçası. Bir düşünceyi eksiksiz olarak anlatan kelime dizisi, lakırtı, kelam, laf, kavil…

Damlahatnâme’de oldukça sık kullanılan bir üslup ve türevdir. Özel anlam ve işlevlerinden farklı alana sözcüklerin kaydırılması, mecaz kullanımı veya bilinmez yeni sözcüklerin türetilmesi özel yer tutar. Örneğin bir zamanlar dilde kullanılmayan ve kimsenin duymadığı canısı, kanka, gada, totoş, bebişciğim gibi sözcükler zaman içerisinde türeyerek dile girmiştir. Damlahatnâme’de de bu tür uygulamayla sanatsal ve edebi değerde sözcükler türetilmektedir. Sözce ise bu sözcüklerin türetilerek yapıta uyumlu hale gelmesine yardımcı olur.

Özellikleri

Bilinmeyen, yeni bir sözcük türetmeye yönelik edebi çalışmadır. Yazarın kullanımı ve okurun okumasıyla şekillenmektedir. Bir takım öbek, sözcük veya seslerden yeni bir olgu, kelime, öbek vb. oluşturma sanatıdır.

Amaç

Yeni sözcükler dile kazandırmak, ivmesel his ve duyguları anlatmaya yardımcı olmak, esere özgü sözcük gurupları meydana getirerek dilde zenginleşmeye vesile olmaktır.

Yazım

Herhangi bir kuralı olmayıp, her bölüm ve satırda kullanılabilir.

Kuralları

  1. Mutlaka özgün olmalıdır.
  2. Esere uygun olmalıdır.
  3. Farklı dillerden türetme olabilir.
  4. Eski dil ve ağızlardan alıntı olabilir.

Örnekler

Farklı eser ve alanlarda kullanılarak türeyen bazı sözceler şunlardır; “Canısı, totoş, minikim, gada, betercik, pampa, ponçik…”

Şerh-i Hal (Şerh-i Hal Gösterme)

            Özel açıklamalıktır. Tefsir, durum, görüş, çeviri vb. belirtmek için kullanılır.

Özellikleri

İki farklı kullanımı vardır. Klasik olanı; parantez içerisinde “…”, diğeri de cümle içerisinde “açıkçası” gibi bağlaçlarla kullanılır.

Sözcük Anlamı

Osmanlıcada “Şerh” açıklama, aydınlatma demektir. “Hal” ise durum, beyan anlamlarına gelir. Şerh-i Hal, durum ve beyanın açıklanması, gösterilmesi anlamlarındadır.

Amaç

Okura ek bilgi ve durum güncelliği sunmaktır. İlaveten bilgilendirmektir.

Yazım

Parça içerisinde yazım (Cümle + virgül + açıkçası, şerh-i hal): “Açıkçası, keza” bağlaçlarıyla kullanılmaktadır. Normal cümleden sonra virgül konulup, ardından bağlaçla şerh-i hal gösterilir.

Taslak: Metin – Cümle, açıkçası … Şerh-i Hal gösterme.

Parça dışında yazım (Cümle. (şerh-i hal)): Normal cümle tamamlandıktan sonra parantez içerisinde yazım şeklidir.

Kurallar

  1. Ek açıklama arz etmelidir.
  2. Çeviri, açıklama, durum, zaman bildirme özelliği taşımalıdır.
  3. Söyleyen, konuşan vb. kişi isimleri olabilmektedir.

Örnekler

  1. Yöntem (Bağlaç Kullanma): … Mavi elbise giyinmiş bir bebekti, keza erkek olduğu anlaşılıyordu. Kırlangıçlar saksıda gezer diye söyleniyordu, açıkçası Faik Rıfat’tan sanki name döktürüyordu.
  2. Yöntem (Parantez içi kullanım) … ağır adımlarla yaklaşmıştı. Etrafa baktı ve sonra kapıyı çaldı. (Kapı açılır) “Kimsiniz siz?” diye sordu. Guten Tag! (Günaydın) diye güleç bir ifadeyle selamladı.

Devriye [Devriye Atma]

Bir konuda farklı anlatıya, konuya veya detaya geçme sanatıdır. “Hani, derken, velhasılıkelam, keza, tıpkı…” gibi bağlaçlarla başlayan, özel anlatı türevidir.

Özellikleri

Genelde geçmişe dair veya gerçek dışı hayalî konulara değinilmektedir. Şikâyet, eleştiri, övme, bilgilendirme içermektedir.

Sözcük Anlamı

Bir hususta, bir yerde gezinme, kontrolde bulunma demektir.

Amaç

Konu aydınlatması, okura ışık tutma, ek bir duyguyu ve durumu arz etme amacı güdülmektedir.

Yazım

Tek bir yazım şekli mevcuttur. Bağlaçla başlayıp genelde tek noktada son bulur. Bağlaç öncesi virgül (,) veya nokta (.) sonrasında ise noktalı virgül (;) kullanılır.

Taslak

… Cümle, hani; … Devriye atma

Kurallar

  1. Tek noktada bitirilmesi genellikle evladır.
  2. Ek bilgi ve anı hatırlatması vardır.
  3. Tasvir, betimleme önemlidir.

Örnek

            Bu sabah yine onu gördüm rüyamda, Hani; her sabah görmeyi arzular da göremem, görünce dilim tutulur da konuşamaz olup suskunlaşır ve divaneye dönerim ve o saçlarına baktıkça mest olur gözler; aşkı onda hissedip özlemle ve aşkla dolar yürek… “Ah ne denli” diye başlar o sözler, mavi elbisesinde endamı saklı da yürürken yanına gelmek isterim, gidemez olur ağlarım. İşte onu, o yari gördüm yine.

*Altı çizili, Hani bağlacıyla başlayan ve İşte sözcüğüne kadar devam eden kısım devriyedir.

Dipçe

Dipçe; not, dipnot, açıklama, kaynakça vb. demektir. Damlahatnâme’de kaynak ve not belirtmesi sıkça yer alır. Atasözleri, söz ve mimikler yahut bilinmez sözcükler, görüş ve düşünceler sıkça kullanıldığı için ek açıklama ve kaynak gösterilmesi fayda ve verimlilik açısından önemlidir. Dipçeler de anlatımın ve kavrama durumunun netlik kazanmasını sağlar. Sözce yapılmış veya tevil eylenmiş bir alanın açıklanmasında, okur ve araştırmacı tarafından anlaşılır olmasını en iyi düzeyde sağlamaktadır. Dipçeler Damlahatnâme içerisinde verilebileceği gibi sayfa altında da verilebilir. Kendine özgü dipçe belirtme üslubu bulunmaktadır.

Özellik ve Amaç

Kaynakça özelliği olduğu gibi, ek durum ve mimik belirtme amacıyla da kullanılmaktadır. Geçerliliği ve doğruluğu yüksek, akademik özellik taşıyan bölümdür.

Sözcük Anlamı

Dipnot, not, açıklama ve kaynakça manalarına gelir. Bir bilginin dayanağını, kaynağını gösterme anlamındadır.

Yazım

İlgili sözcük veya cümlenin sonuna rakam olarak sıralı biçimde belirtilip, yine aynı sayfanın alt kısmında küçük olarak detaylıca gösterilir.  Her dipçe kaynağının kendine özgü yazımı vardır. Genellikle benzer tarzda kullanılmaktadır. Yıldız (*) veya rakam (1) ile belirteç yapılır. İlgili cümlenin sonunda üst bilgi olarak belirtilir.

Taslaklar

  • Site: “Kavram Başlık” Site adı, içeriğin yazarı. Erişim tarihi, (Site bağlantısı).
  • Belge: “Belge Adı” Oluşturan, Firma … , Tür, sayfa no: Erişim tarihi.
  • Kitap: “Kavram – başlık adı” Kitap adı, Yazar, Yayıncı, Yayın tarihi, ISBN No: Sayfa No: Erişim Tarihi. [TR Dışı ise] <Varsa web bağlantısı>
  • Ansiklopedi: “Kavram Adı” Ansiklopedi adı, Baskı, Cilt, yer, yayın tarihi. Erişim tarihi.
  • Sözlük: “Kelime adı” Sözlük adı, baskı, cilt, tür, yayın adı, yayın tarihi, dili. Erişim.
  • Film: “Film adı” Yönetmen, yapımcı, gösterim tarihi. Erişim-İzlenme tarihi.
  • Röportaj: “Konu-Kavram” Kiminle, tarih.

EK AÇIKLAMALIK

!1: “Açıklama” Tür, özellik, kaynak. Erişim tarihi.

Kurallar

  1. Sadece ilgili sayfanın altında yer alır.
  2. Türü belirtilmelidir.
  3. Doğruluğu ve dayanağı mutlaka olmalıdır.

Örnekler

Cümle….. “Ne Mutlu Türküm Diyene.1” Demektir asıl mesele.

  1. Söz: “Ne Mutlu Türküm Diyene.” M. K. ATATÜRK, 1923 Meclisi Mebusan Anılar Kitabı, Sy: 34, 2000, Can Yayınları.

2- Kitap: “Mevlana” Mesnevi ve Mevlana, Ertuğrul Ozan, Gölge Yazar Yayınevi, 2010, ISBN: 245 65 69 5985 6, Sayfa No: 19, Erişim: 19.04.2017. <www.siteadi.com>

(*Dipçede verilen bilgiler doğru olmayıp, örnek maksatlıdır. Gerçek değildir.)

Usûlihat [Usûlihat Okuma]

            Nazım biçiminde yazılan edebi ve sanatsal türevdir. Genellikle şiirsel anlatı kullanılmaktadır.

Özellikleri

Bir duygu ve düşünceyi, olay örgüsüyle anlatır. Öğüt, arzu ve isyan içerebilir. Şiirsel anlatı hâkimdir.

Kademeleri

  1. Başlık: Tüm yapıtı betimleyen kısa dizge.
  2. Baş: Giriş mahiyetinde imalı sözcük dizesi (2 mısra).
  3. Genelge: Amaç belirten kısım (2 mısra).
  4. Olgu: Birden fazla dörtlükten oluşan, ana hatlarla olayın ele alındığı kısım.
  5. Vurgu: Nakarat niteliğinde cümlecik (2 mısra).
  6. Aydınlatma: Açıklama, aydınlatma bölümü (2 mısra).
  7. Sonuç: İki veya üç sözcüklü son odak kısmı.
  8. Sorgu: Sorgu yönergesi, okura yönelik soru bölümü.

Ayrıca, içinde bolca özlü söz, atasözü, deyim vb. barındırabilmektedir. Mani ve tekerleme önemli yer tutar.

Sözcük Anlamı

Güzel yazının usulü, yöntemi anlamlarına gelmektedir.

Amaç

Eserde duygu ve düşünceyi daha etkili ezgisel nağme halinde sunmaktır.

Yazım ve Taslak

Temel taslağa bağlı yazılmaktadır. Şiirsel anlatı ve biçimsel sabit yazımı vardır.

-Başlık-

Baş Kısım – İmalı Mısra

İki mısradan oluşmakta.

 

Genelge – Amaç ve gaye ki,

İki mısradan oluşmaktadır.

Olgu – dötlük bölümüdür.

Dörtlük şeklinde şiirsel olarak

Öykü şeklinde anlatım verilir.

Temel unsurları içermektedir.

Vurgu: Nakarat kısmı

Aydınlatma – Açıklama kısmıdır.

 

Sonuç Anlatan kısımdır.

Netice belirtir

Sondur.

Soru yönergesidir?

 

Kurallar

  1. Bir duygu ve düşünceyi olay örgüsü ile şiirsel bir üslup kullanılarak anlatım biçimi olduğu için bu unsura dikkat edilmelidir.
  2. İçsel düşünce ve fikirleri anlatabilir.
  3. Şarkı söyler gibi anlatım sağlanır.
  4. Eserin bütünüyle iç içe olup, ayrı ve farklı olmamalıdır. Adeta öykü anlatımının devamı niteliğinde olmalıdır.
  5. Olayların şiirsel dilde anlatımı olduğu unutulmamalıdır.

Örnek

-Vurgun-

Huzur, mutluluk şan ile,
Canda canan yar ile,

Varsın gitsin dertlerim,
Yârim benim dermanım.

Sen geldin dünyama,
Karanlıklar kayboldu.
Sen vardın yüreğime,
Kederler yok oldu.

Sevdalıyım sevdiğim, sevdalı,
Ben sana tutkunum tutkun…

Sen oldukça hayatımda,
Var olacak hep mutluluk.

 

Sol yanım, can yârim,
            İşte yine diyorum;
Kız ben sana
Vurgunum.

Vurgun! Anlıyor musun?


Yazın [Yazın Yazma]

Yazın, diğer deyişle edebiyat, gökçeyazın demektir. Edebi eserlerin tümüne verilen addır. Öz Türkçe sözcük olarak Yazın ve Edebiyat kelimelerinin karşılığıdır. Yazı halinde edebi değer taşıyan eserlerdir. Damlahatnâme içerisinde birden fazla yazın yer alabilmektedir. Yerine göre tiyatro, şiir veya beyit yer alırken, yerine göre de mektup, rapor, blog yazsı veya anı yer alabilir. Ayrıca atasözü, deyim ve özlü sözlere de sıkça yer verilir. Bu eserler Damlahatnâmelerin zenginleştirilmesini ve olguların okur tarafından anlaşılır olmasını sağlamaktadır.

Özellikleri

Birçok türün bir yapıtta kullanılmasını sağlar. Nazım ve nesir türlerinin birleşmesine öncülük eder, eserin ve olayın daha anlaşılır olmasını ve de anlam kazanmasını sağlar.

Sözcük Anlamı

Yazın-Gökçeyazın; Edebiyat ve edebiyata dair anlamlarına gelmektedir.

Amaç

Diğer türlerle anlatımı kuvvetlendirmektir.

Yazım

Her tür kendine özgü yapıda yazılmaktadır. Haber, ileti, e-posta, rapor ve davetiyeler çerçeveli yazılır. Tüm kısım ve paralarla bütün halinde iki, sözlük vb. ayrı yazılır.

Kurallar

  1. Her yazın türü kendi yazım ve anlatım kurallarına göre kaleme alınmalıdır.
  2. Yazınlar normal yazılabileceği gibi, eğik de yazılabilir.
  3. Ayrı bir eser olarak değil, Damlahatnâme eserine bağlı bir yapı olarak düşünülmelidir.

Damla [Damla Oluşturma]

            Bir kavram, sözcük veya konunun bilimsel, akademik ve ilimsel olarak ele alınmasını, incelenmesini ve okura sunulmasını sağlayan türevdir. Tamamen maddesel olarak geliştirilmiş bir platform mantığındadır.

Misal, “Dünya” sözcüğü ve kavramının temel açıdan bilgisini bünyesinde barındırdığı gibi, aynı zamanda dünya kavramına dair farklı veri ve kaynakları da içerisinde barındırmaktadır.

Özellikleri

Maddesel ve kavramsaldır. Çok detaylı bilgi içerebilir. Geniş çaplı inceleme gerektirmektedir. Bir damla, ilgili olduğu kavramın web sitesinden, viki verisine, kitap ve filmlerine, anlatı ve söylenen sözlerine ve kaynaklarına kadar içerir.

Sözcük Anlamı

 Suyun ani düşen parçasıdır. Yüreğe inen ani ivme manasındadır.

Amaç ve Mantık

Bir kavramı ve konuyu etraflıca akademik olarak inceleyip, kurla paylaşmaktır. Kavramı veya konuyu akademik bilgi boyutuna taşımak, önemli bir eser değeri kazandırmak gibi yegâne gayesi bulunur.

Yazım

İki farklı yazımı mevcuttur. Ancak sadece birinci yazımın tercih edilmesi önerilir. Birici yöntem damla odaklı içsel yazım, diğeri de akademik madde odaklı dışsal yazımdır.

İçsel Yazım: “Anlatıcı” konuşup, yorumlayarak damla oluşturulur. Sayfaya iki sütunlu yazılır ve “Bir damla hususunda, bir damlacık…” şeklinde açıklama cümlecikleriyle başlanır. Önerilen kullanım şeklidir.

Dışsal Yazım: Madde başlığı ile sıralı olarak başlıklarda açıklanan anlatım ve yazım şeklidir. Genellikle konudan bir nebze okurun uzaklaşma olasılığına karşın pek tavsiye edilmez.

Kurallar

  1. Akademik açıdan incelenebilir bir kavram veya konu seçilmelidir.
  2. Bünyesinde otag, tevil, şerh-i hal vb. türevler barındırabilir.
  3. Öykü, şiir ve yazın içerebilir.
  4. Muallâk ilimler belirtilmelidir; Tarih, kimya, ilahiyat vb.

Aşamaları

Damla oluşumunda aşamaların sırasına uygun biçimde anlatım ve yazım gerçekleştirilmelidir.

  1. Kavram adı – Başlığı
  2. Sözcük anlamı
  3. Kavramda dair bilgi, özet, açıklamalık ve tanım
  4. Detaylı bilgi
  5. Diğer dillerdeki karşılıkları
  6. Diğer yazım çeşitleri; Arap, Rus, Sümer, Göktürk vb.
  7. İlave bilgi ve özellikler
  8. Kavramla alakalı atasözü, söz, deyim ve şiir
  9. Kavramla ilgili görsel
  10. Muallâk ilimler: Tarih, ilahiyat, matematik, fizik…
  11. Kavram hakkında yazarın görüş ve yorumları
  12. Eleştiriler
  13. Çözümleme: Rüya tabiri, astrolojik yorum, psikolojik yorumlama, ayet, beyit, nükte vb.
  14. Bunları biliyor muydunuz? Kısmı
  15. Anlaşılmaya yardımcı film, müzik, kitap, etkinlik vb.
  16. Kavrama dair ödev, tez, tartışma konusu
  17. Damlatar ve katkı sağlayanlar
  18. Yazar adı, e-posta adresi, iletişim bilgieri
  19. Ek bağ: Metin, görsel, bağlantı ve konuşma
  20. Dipnot – kaynakça
  21. Damla oluşumunda yapılanlar
  22. Anahtar sözcükler

Değerlendirme: 0.0/0
Sayaç: 868 | Ekleyen: jungnet | Etiket: damla, otag, hali şerh, DAMLAHATNÂME ÖZGÜ EDEBİYATI, damlahatname, devriye
Toplam Görüş: 0
avatar