Damlayı Tutabilenleri Tebrik Ediyorum

Yeni yıla sayılı günler kalmışken, kim bilir kimlerin doğum günü gelip çatmışken ve tarih sahnesinde nice önemli olaylar bu günde tekerrür etmişken bir sınavın ve Pedagoloji’nin damarlarındaki kan grubunun test edildiği bir günü ardımızda bırakıyoruz.
Refahsal olarak Romalaşan bir ülkede günlerin gölgede geçtiği bir dönem yaşanırken, diploma avcılarının bütün Üniversiteleri sardığı ve gücü günü kapatmaya dahi yetmeyen öğrencilerimize yüksek meblağda para talepleriyle öğretmen olma yolu açıldı. Adına Pedagoloji dersleri denilerek, bir yılda beş yıllık derslerin verilebileceği vaat edildi. Yıl bitmek üzereyken bir çeşit sıkıntılarla nihayetinde ortam yumuşadı ve istenilen oldu. Derslerin verileceği tarih iki hafta geride kalınca notlar sisteme giriliyor ve öğrencilere iki hafta zaman tanınıyor çalışmaları için. İki haftalık bir sürede 7 ders çalışılacak. Bir dersin ortalama 17 Ünitesi ve bir ünite ise en az 30 sayfadan ibaret. Bunu iki haftada başaracak öğrenciler zaten ancak Türkiye'den çıkar. Üniversitede mevcut eğitimlerini de doğrudan yürütmek zorunda olan ve ayrıca Ales, Kpss, Kpds vs... bir sürü kısaltmalar yığını sınava da çalışan biz öğrenciler dünyada bir ilki yine başaracak ama hiç bir rekor kitabına dahi giremeyecek, hatta kimse de tebrik etmeyecek.
Başarısızlığımız ise yadırganacak hatta bireysel bir aşağılanmaya yükselecek. 15 Aralık'ta notları alıp, toplamda 2 ay bile dolmadan tüm botlara çalışıp, sınavları vereceğiz. Daha da önemlisi eğitim öğrencilerinin 5 yılda zoraki öğrenebildiğini bizler 2 ayda öğreneceğiz. Bu nüanstan daha da önemlisi şu ki, bu 2 aylık eğitimle öğretmen olan arkadaşlarımız gelecek nesillere ne denli fayda sağlayabilecek.
Aslında bizden ne isteniyor biliyor musunuz? Bizden iki parmağımızı açıp, gökten düşen bir yağmur tanesini incitmeden, dağıtmadan ve sıcaklığını bozmadan yakalamamızı ve iki parmağımızın arasında sabitlememizi istiyorlar. Zaten anlayamadığım şey şu; neden bu ülkede birileri kendilerinin bile yapamayacağı şeyleri istiyor?
Eğitimin, Öğretimin ahlaki ve birey yetiştirmede en önemli unsurun odak noktaları olan Üniversitelerimizi karhaneye dönüştüren, öğrencileri ise müşteri olarak tanımlayanlara tebriklerimi sunuyorum.
Gökten düşen yağmur damlasını iki parmağı arasında tutmayı başaranları da, gökten kendilerinin hayal bile edemeyeceği bu damları gönderenleri de ve bu sisteme boyun eğip, yandaşı olanları da en içten dileklerimle tebrik ediyorum.
Eğitimde ''Daima bir damla daha ileriye'' prensibiyle öğrencileri olmaları gerekenden farklı bir statüye sokanlara tebriklerimi sunuyorum.

  
Değerlendirme: 5.0/1
Sayaç: 1534/1216 | Ekleyen: jungnet | Etiket: damla, artikel, damlayı tutan, makale, Aufsatz
Toplam Görüş: 0
avatar